Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi, Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz tarafından kurulmuştur.
Sayın Hayrettin Ökçesiz 2006 yılında o zaman İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Yasemin Işıktaç’a HFSA Sempozyumları moderatörlüğünü, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Gülriz Uygur’a da sempozyum sonrası çıkarılan kitapların sorumluluğunu vermiştir. Böylece Türkiye’nin iki amiral gemisi olan önemli Hukuk Fakültelerinin dolaylı manevi desteği ile birlikte bugüne kadar yirmi yılı aşkın bir çalışma alanı varlığını devam ettirmiştir.
Ayrıca Türkiye genelinde konu kısıtlaması olmaksızın, hakemsiz ve alan sınırlaması yapılmadan hukukun felsefi ve sosyolojik sorunlarına ilgi duyan araştırmacılara açık olan özel metodolojisi ve oturum çokluğu ile de orijinalliği aşikar bulunan, her toplantı sonrasında tekrar bir araya gelebilmenin hevesiyle yapılan bu etkinlik alan açısından son derece katkı vericidir. Uzun yıllardır toplantı sponsorluğunu yapan İstanbul Barosu’na bu vesileyle teşekkürü bir borç biliriz.
HFSA bir uzmanlık sempozyumu olmayıp bir gereksinim ve ilgi sempozyumudur. Çünkü hukuka yönelik felsefi ve sosyolojik bakışlar başlığı tüm sosyal bilimler alanı için ilgi doğuracak niteliktedir. Sempozyum programındaki katılımcılar gözden geçirildiğinde çalışma disiplinlerindeki farklılık ve zenginlik açıkça görülebilir.
HFSA toplantısının bir başka özelliği ise belirli bir konu başlığı sunmayıp, katılımcıların kendi tercih ettikleri konularda sunum yapma imkanına sahip olmasıdır. Toplantı moderatörü konu başlıkları üzerinden toplantı düzenini oluşturur, böylece akademik dereceler üzerinden hiyerarşik bir toplantı düzeni olmaz, oturumlar konu perspektifinde yapılanır. Oturum başkanlığını yaşça büyük olan katılımcı yapar. Toplantı sonrası tartışma faslı sözlüdür, tercihen yazılı soru verilmez, toplantı düzeninin izin verdiği süre içinde herkesin kendisini ifade etme ve katkıda bulunma hakkı vardır.
İki yılda bir yapılan bu toplantı yirminci yılına girmiştir. Bu bir toplantı geleneği oluşturmak için yeterli bir süredir. Ülkemizde, meslek odaları dışında bu tür sürekli toplantı düzeneği olmadığı için de bu alandaki öncülüğün HFSA’da olduğu söylenebilir.
Adalet kör bir matematik hesabı değildir, terazinin ayarı bozulabilir veya terazi doğrudur ama dışarıdan bir müdahale vardır. Bunun konuşulması veya ortaya çıkan sonuçların değerlendirmesi için insanın adalet mensubu veya bu konuların uzmanı olması da gerekmez. “Adaletin bu mu dünya?” hepimizin sorabileceği bir sorudur ve varoluşsaldır.